6- THE PAST CONTINUOUS TENSE
6-1 FORM
Affirmative
|
Negative
|
Interrogative
|
I was working. You
were studying.
He/She/It was eating lunch.
We were laughing.
You were talking.
They were arguing.
|
I wasn't working. You weren't
studying. He/She/It wasn't eating lunch.
We
weren't laughing. You weren't
talking. They weren't
arguing.
|
Was I working?
Were
you studying?
Was
he/she/it eating lunch?
Were we
laughing? Were you talking? Were
they arguing?
|
Where were you living this time last year? I was living in İzmir.
What were you doing at 9 p.m. last night?
I was watching television.
6-2 USE OF THE PAST CONTINUOUS TENSE
a) Bu tense'i, geçmişte belli bir noktada
yapmakta olduğumuz eylemleri anlatırken kullanırız. This time last year, this time last winter, at this hour yesterday, yesterday at 3 o'clock etc. bu tense ile sık kullanılan zarflardır.
This time last summer, I was lying on the beach in Bodrum, but now I'm working hard to finish this
project
What were you doing at noon
last Saturday? I was playing football with
friends.
b) Past
Continuous (I was doing) ile Past
Tense (I did) arasındaki kullanım farkına
dikkat ediniz.
Eğer, geçmişte
tamamladığımız bir eylemden sözediyorsak Simple
Past Tense
kullanırız. (Önemli olan belli bir
zamanda 'Neyapıyordum?" değil, "Neyaptım?"dır. )
What did you do last night?
I watched television first,
then studied English.
Eğer, geçmişte tamamladığımız
bir eylemi değil de, sözü edilen
zamanda yapmakta olduğumuz işi anlatıyorsak, Past
Continuous Tense kullanılır.
(Önemli olan "Ne yaptım?" değil, "Ne yapıyordum?" dur. )
What were your parents doing when you
got home last night? They were waiting for me to eat
dinner with them.
c)
Sürerlilik bildiren tense'Ierle kullanılmayan fiiller
(non-progressive
verbs), Past Continuous Tense ile de kullanılmazlar.
I already knew the news about him.
( Ben onunla ilgili haberi zaten
biliyordum.)
She thought that I would go to the party as well.
( Partiye benim de gideceğimi
zannediyordu.)
The flowers looked nice yesterday, but now they are fading.
d) Geçmişteki
alışkanlıklarımızı ya da sık sık
yaptığımız eylemleri Simple Past Tense ile
anlatırız.
I went to the cinema very often when I was at university.
cümlesini Türkçe'ye iki şekilde
çevirebiliriz.
"Üniversitedeyken sinemaya
çok sık giderdim." ya da "Üniversitedeyken sinemaya çok sık gidiyordum," (Bu
cümledeki "gidiyordum" ifadesi ilk anda Past Continuous Tense gibi görünse de,
geçmişte belli bir noktada, devam etmekte olan bir eylemi değil de, genelde
olan bir eylemi anlattığı için Simple Past Tense kullanmamız
gerekir.)
When he was young, he played football in the school team. ( general
in the past)
When I saw him yesterday, he was playing football. (a specific point in the past)
e)
Geçmişte bir eylemi, başlangıç ve bitiş zamanını belirterek anlatıyorsak, Past Continuous Tense kullanırız. (Bu
tür cümlelerde Simple Past Tense kullanmak da mümkündür.)
I was watching a film on television from nine until eleven last
night. He was
working as an accountant from 1985
to 1989.
f) WHEN and WHILE
SENTENCES
Past Continuous Tense "when" ve "while"
cümlelerinde çok sık
kullanılan bir tense'dir. Geçmişte devam etmekte olan bir eylem sırasında bir
başka eylem olmuşsa, bu durumu şu cümlelerle ifade ederiz.
I was eating dinner when
the guests arrived.
( Konuklar geldiğinde yemek
yiyordum.)
I hurt my leg while I was playing football.
( Futbol oynarken bacağımı
incittim. )
WHEN
I- "When" ile kurulmuş bir zarf cümleciği (adverbial clause), genellikle temel cümledeki (main clause) eylemin devam etmekte olduğu zamanı açıklar. "Bir eylem olduğunda bir başka eylem oluyordu" biçiminde bir anlam taşır.Bu nedenle "when" in bağlı bulunduğu cümlede Simple Past, temel cümlede ise Past Continuous kullanılır.
When he came, I was studying. ( O
geldiğinde ben ders çalışıyordum.)
adverbial
main
clause clause
I was reading when he came.
When I went out, it was raining.
They were arguing when I entered the room. (Ben içeri girdiğimde,
tartışıyorlardı.)
II- "When" arka arkaya yapılmış eylemleri
anlatmak için de kullanılır. Bu durumda her
iki cümlenin de tense'i Simple Past'dır.
When he arrived, we went into the cinema.
( First he
came. Then we entered the cinema.) (O gelince, sinemaya girdik.)
When he left
work, he got on a bus and went home.
When the teacher asked a question, I raised my hand to answer it.
WHILE
I- "While"
cümleciği
genellikle, temel cümledeki eylem sırasında devam etmekte olan bir başka eylemi
anlatmak için kullanılır. Bu nedenle, "while" m bağlı bulunduğu cümle Past Continuous, temel cümle
ise Simple
Past'dır.
While I was studying, He came in. ( Ben ders çalışırken o geldi.)
adverbial
main
clause clause
I left home while my parents were sleeping.
I took a photograph while you weren't looking.
II- "While" cümleciği, temel cümledeki eylemle aynı anda olan
bir eylemi anlatmak için de kullanılır. Bu durumda her iki cümle de Simple Past Tense ile kurulur.
I sang while I washed the dishes.
( Bulaşıkları yıkarken şarkı
söyledim.)
She watched me while I made the cake. ( Kek yaparken beni izledi.)
I waited outside while she
had an interview.
(O görüşme yaparken ben dışarıda
bekledim.)
III- "While" birbirine paralel devam eden iki eylemi anlatmak için de kullanılır.
While the teacher was lecturing, the students were talking
among themselves. (Öğretmen ders
anlatırken
öğrenciler kendi aralarında konuşuyorlardı.)
I was studying while everybody at home was sleeping.
(Evde herkes uyurken ben ders çalışıyordum.)
IV- "While" ile aynı anlamı veren bir diğer bağlaç
“as” dir.
While I was coming
here, 1 ran into an old friend.
As I was coming here, I ran into an old friend.
I had a
look at the old magazines while / as I waited at the doctor's.
"Just as", daha vurgulu bir anlatımdır.
The postman came just as I was leaving home.
(Tam ben evden çıkarken, postacı geldi.)
Just as I sat down at the table, the phone rang. (Tam masaya oturdum ki telefon çaldı.)