THE SIMPLE PRESENT or THE PRESENT CONTINUOUS


                                                                         5.DERS
4-  THE SIMPLE PRESENT or THE PRESENT CONTINUOUS
Şimdi bu iki tense'i karşılaştıralım.
a)        Konuşmanın geçtiği anda ya da o sıralarda yapmakta olduğumuz işleri Present Continuous ile (I am doing) ; genelde yaptığımız işleri, alışkanlıklarımızı ise Simple Present ile (I do ) anlatırız demiştik.
Father is in his room now. He is resting. (now)
Father always rests in his room in the afternoon. (simple present)
I want to concentrate on my studies. That's why I’m not playing volleyball this year.
I usually play volleyball at the weekend. I don't play on weekdays.
b)        Bazı fiiller sürerlik bildiren tense'lerle (I am doing, I was doing, I have been doing. etc.) kullanılmazlar. Bu fiiller, konuşma sırasında bizzat yapılmakta olan bir eylem (action) bildirmezler, durum ifade ederler.
"I'm writing now." ifadesinde, write fiili bir eylem bildirir. Yani benim şu anda yapmakta olduğum bir işi ifade eder.
"I know English." ifadesinde ise know fiili bir eylem bildirmez. Yani, kişinin yapmakta olduğu bir işi değil,statik bir durum bildirir.
Durum bildiren fiillerin şimdiki zaman ve geniş zaman için kullanımları aynıdır.
When I get up in the morning, I want to drink something immediately.              (simple present)
I'm very thirsty. I want to drink something. (now)
People need money in order to live. ( simple present)
 I need some money. Can you lend me some? ( now )









PROGRESSIVE (CONTINUOUS) TENSE'LERLE KULLANILMAYAN FİİLLER
1-

DÜŞÜNMEYE İLİŞKİN FİİLLER ( MENTAL STATE )

think *
suppose
believe
imagine

realize
notice
recognize
know

understand
feel
doubt
remember

forget
want
need
prefer

mean




2-

DUYGU BELİRTEN FİİLLER (EMOTIONAL STATE)

love
hate
like

dislike
appreciate
detest

loathe
fear
envy

mind
care
desire

wish
forgive



3-

SAHİPLİK BİLDİREN FİİLLER ( POSSESSION )


possess                   have *                    own

belong

4-

DUYU FİİLLERİ ( SENSE PERCEPTIONS )


see *                          hear                           smell*

taste *                       feel *

5-

DİĞER DURUM BİLDİREN FİİLLER


look *
seem
appear*


owe
cost
weigh *


be *
exist
advise


promise
refuse
contain


consist of
include
 

*Yanında yıldız olan fiiller, farklı bir anlamı taşıdıkları zaman, sürerlik bildiren tense'lerle kullanılırlar.

NONPROGRESSIVE ( DURUM BİLDİREN)   or   PROGRESSIVE ( EYLEM BİLDİREN )
think    'sanmak, zannetmek'    anlamındaysa progressive tense'lerle kullanılmaz; 'düşünmek' anlamındaysa kullanılır.
I think she is a student.
I think they will visit us next week.
I'm thinking about going abroad next year.
She isn't, listening to the lesson now. She is thinking about her family.

see   'görmek' anlamındaysa ' -ing' almaz; 'görüşmek ' anlamındaysa ' -ing ' alır.
Right now, I'm looking out of the window. I see a lot of cars in the street and lots of people.
The doctor is seeing his patient now.
The manager is seeing one of the applicants now.

smell 'kokmak' anlamındaysa ' -ing' almaz; 'koklamak' anlamındaysa ' -ing' alır.

This perfume smells very nice.
These flowers smell awful. I can't keep them in the kitchen.                                       Look! Mother is smelling the flowers.


have *     sahiplik bildiriyorsa, progressive tense'lerle kullanılmaz. Ancak, başka bir sözcükle birleşip eylem bildiriyorsa kullanılır.
Sorry, I can't lend you any money, because I don't have much now.               She has two brothers.
She is having breakfast now:
Father can't come to the phone. He is having a bath right now.
taste   Bir nesnenin tadından söz ediyorsak '-ing' almaz: 'tadına bakmak' anlamındaysa alır.
This soup tastes awful. I can't eat it. (Çorbanın tadı berbat.) The dinner looks bad but tastes delicious.
(Yemeğin görüntüsü kötü ama tadı güzel.)
What are you doing here in the kitchen?         I'm tasting the meal.
feel      Bir   nesnenin   bize   verdiği   duyguyu   ifade   ediyorsa   ya   da   'sezinlemek,   ummak' anlamındaysa  '-ing'  almaz.
This pillow feels very hard. (=This pillow is very hard. /Bu yastık çok sert.)
I feel something bad will happen.                                                                           (Kötü bir şeylerin olacağını hissediyorum/sezinliyorum.)
'hissetmek' anlamındaysa ' -ing '  alabilir.
I feel better today, = I’m feeling better today. ( Bugün kendimi iyi hissediyorum. )
look     'gibi görünmek' anlamındaysa ' -ing '  almaz; 'bakmak'  anlamındaysa   ' -ing '  alır.
You look ill. You'd better go home and take a rest. That ladder doesn't look safe.
Why are you looking out of the window? Is there something interesting?
I'm looking at you carefully but I don't understand what you are trying to do.

* Sahiplik bildiren 'have, has' ' have got, has got ' biçiminde de kullanılır.

I have two sisters.
I don't have any brothers.
She has a car.
She doesn't have a bike.
Do you have any nephews?
Yes, I do.
No, I don't.
Does she have a boat?
Yes, she does.
No, she doesn't.
=
=
=
=
=
=
=
=
=
=
I have got two sisters.
I haven't got any brothers.
She has got a car.
She hasn't got a bike.
Have you got any nephews?
Yes, I have.
No, I haven't.
Has she got a boat?
Yes, she has.
No, she hasn’t.

appear  'gibi görünmek' anlamındaysa '-ing' almaz:  'ortaya çıkmak' anlamındaysa '-ing ' alır.
The teacher appears to be in a bad mood today.        She appears to be bored with the film.
Look! Ali is appearing from where he has hidden.
weigh    Bir nesnenin ağırlığını söylerken  '-ing'  almaz; 'tartmak'  anlamındaysa  '-ing'  alır.
The baby is getting fatter. She weighs six kilograms. The butcher is weighing the meat now.
be         'be'   fiilinin present biçiminin am, is, are   olduğunu ve 'şimdiki zaman'  ve 'geniş zaman' için aynı biçimde kullanıldığım daha önce ifade etmiştik.
I am hungry. I want to eat something.  (now)
When I am very tense, I prefer to have a walk to relax.    (general)
'be'    fiili, konuşmanın geçtiği sırada bir değişimi vurguluyorsa, bazı sıfatlarla Şimdiki Zaman yapısıyla  ( am/is/are being) kullanılır.
‘You are very rude.'  (Çok kabasın.)   ifadesi kişinin genelde kaba biri olduğunu belirtir.
'You are being rude.' (Kabalaşıyorsun.)    ifadesi ise kişinin konuşma sırasında kaba davrandığını belirtir. 'Kabalık' genel bir özelliği olmayabilir.
c)         'live'   fiili ile sürekli oturduğumuz yeri ifade ediyorsak, geniş zaman kullanılır.
Where do you live?                                             — Where do your parents live?
I live in Istanbul.                                                 They live in Germany.
Ancak, geçici olarak ikamet ettiğimiz yeri şimdiki zamanla belirtiriz.
I moved to Istanbul only two weeks ago, and I'm living with my relatives for the time being.