KPDS etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KPDS etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

THE PASSIVE WITH GET



THE PASSIVE WITH GET

STATIVE PASSIVE kullanımı



STATIVE PASSIVE
İngilizce'de fiillerin üçüncü halleri (past participle), bazı cümlelerde sıfat gibi işlev görür. Bu cümleler yapı olarak passive olmalarına karşın, kullanılan past participle, eylemin nasıl yapıldığım ya da kim tarafından yapıldığını ifade etmez. Yalnızca bir ismi tanımlar. Yani bir nesnenin ya da kişinin durumunu ifade eder. Bir ismi tanımladığı için de bu sözcükler sıfat görevindedir.

THE PASSIVE FORM OF MODALS




THE PASSIVE FORM OF MODALS AND SIMILAR EXPRESSIONS

Indirect and Direct Object Kullanımı




INDIRECT OBJECTS AS PASSIVE SUBJECTS
Bazı fiiller iki nesne alır: "indirect object" ve "direct object". Bu nesnelerin cümle içindeki yerleri iki şekilde olabilir.

Passive Cümlede Zaman Zarfı Kullanımı


THE PLACE OF TIME ADVERBIALS IN A PASSIVE SENTENCE

a)        Cümlenin sonunda kullanılan zaman zarfları, "by phrase"den sonra gelir.
Active         :    Jack washed the car yesterday.
Passive         
:    The car was washed by Jack yesterday.
Active         :    Jack will wash the car tomorrow.
Passive        
:    The car will be washed by Jack tomorrow.
Active         :    Jack will have washed the car by 5 p.m.
Passive         :     The car will have been washed by Jack by 5 p.m.

ingilizce kelime ezberleme



İngilizce Kelime Ezberleme Teknikleri


        Artık İngilizce kelimeleri unutmaya son! Hafıza teknikleriyle İngilizce kelime ezberinde bir çığır! Tamamen interaktif 6 farklı set ile kelime ezberlemenin ve unutmamanın kolaylığını yaşayın!

Kaynak : www.hafizamerkezi.com



USED TO Kullanımı ve WOULD Kullanımı





HABITUAL PAST USED TO AND WOULD
a)      "Used to", geçmişte yaptığımız, ama artık yapmadığınız ya da geçmişte çok sık yaptığımız ama şimdi az yaptığımız eylemleri ifade ederken kullanılır.

LIKE BETTER THAN Kullanımı




LIKE SOMETHING BETTER THAN SOMETHING ELSE

I like coffee better than tea.
I like walking better than running.
She likes swimming better than sunbathing on the beach.
(Yüzmeyi, plajda güneşlenmekten daha çok seviyor.)                 (Plajda güneşlenmektense, yüzmeyi tercih ediyor.)

PREFER and WOULD PREFER Kullanımı




PREFER and WOULD PREFER

prefer (doing) something to (doing) something else                                   prefer to do something rather than (do) something else
                                     

WOULD RATHER/WOULD SOONER Kullanımı





WOULD RATHER/WOULD SOONER

"Would rather" ve "would sooner"dan sonra gelen fiil yalındır. "Sir şeyi bir şeye tercih ederim" demek için ise arada "than" kullanılır. "Would rather" ve "would sooner" aynı anlama gelir, ancak "would rather" daha çok kullanılır.

MUST, MAY, MIGHT, COULD zamanlara göre kullanımı





EXPRESSING DEGREES OF CERTAINTY
Eğer bir konuda kesin olarak gerçeği bilmiyorsak, o konuda tahminlerde bulunuruz. Bu tahminlerimizi, derecelerine göre, "must, may, might, could" gibi modal yardımcı fiilleriyle ifade ederiz. Şimdi zamanlarına göre bu yapılan inceleyelim.

COULD Kullanımı





COULD

a)      "Could" da, öneri getirirken kullanabileceğimiz yapılardan biridir.

SHALL WE /I Kullanımı


SHALL WE /I ....?

"Shall", özne olarak sadece "we" ve "I" ile kullanılır.

WHY DON'T / DOESN'T SUBJECT Kullanımı



WHY DON'T / DOESN'T + SUBJECT......?

"Why don't .....?" yapısı, soru biçiminde olmasına karşın, gerçek bir soru değildir. Öneri getirir.

LET'S DO SOMETHING Kullanımı



LET'S + DO SOMETHING

It's a nice day today. Let's go out and have a walk.
A: I have a test tomorrow, but I don't understand some of the grammar patterns.                                      B: Let's study together. (Birlikte çalışalım.)

CAN Kullanımı ve BE ABLE TO Kullanımı


ABILITY CAN and BE ABLE TO

a)   Yeteneklerimizi ifade ederken "can" ya da "be able to" kullanırız.

He can speak two foreign languages fluently.
He is able to speak two foreign languages fluently.

Should have been doing, Ought to have been doing, Shouldn't have been doing, Oughtn't to have been doing kullanımı




           Should have been doing, Ought to have been doing, Shouldn't have been doing, Oughtn't to have been doing
Geçmişte bir noktada devam etmekte olan bir olaya ilişkin konuşurken, bu yapılan kullanırız.

Should have done, Ought to have done kullanımı




                     Should have done, Ought to have done
"Should" ve "ought to" nun past biçimleri "should have done" ve "ought to have done" dır.

Should be doing, Ought to be doing, Shouldn't be doing, Oughtn't to be doing kullanımı





Should be doing, Ought to be doing, Shouldn't be doing, Oughtn't to be doing
İçinde bulunduğumuz ana ilişkin bir öğütte bulunmak istiyorsak, bu yapıları kullanırız.

Should not, Ought not to, Had better not kullanımları




Should not, Ought not to, Had better not

Bu yapılan, yapılmaması gereken şeyleri öğütlerken kullanırız.
You shouldn't go to bed so late. A boy of your age should sleep at least eight hours a day.