LIKE BETTER THAN Kullanımı




LIKE SOMETHING BETTER THAN SOMETHING ELSE

I like coffee better than tea.
I like walking better than running.
She likes swimming better than sunbathing on the beach.
(Yüzmeyi, plajda güneşlenmekten daha çok seviyor.)                 (Plajda güneşlenmektense, yüzmeyi tercih ediyor.)