IT'S SAID THAT.../ HE IS SAID TO... etc.



IT'S SAID THAT.../ HE IS SAID TO... etc.

"Main clause + noun clause" biçiminde kurulmuş olan cümleleri iki şekilde passive yapabiliriz.
Active        :    People say that he lives abroad now.
Passive 1   :    It is said that he lives abroad now.
Passive 2   :    He is said to live abroad now.

THE PASSIVE WITH GET



THE PASSIVE WITH GET

STATIVE PASSIVE kullanımı



STATIVE PASSIVE
İngilizce'de fiillerin üçüncü halleri (past participle), bazı cümlelerde sıfat gibi işlev görür. Bu cümleler yapı olarak passive olmalarına karşın, kullanılan past participle, eylemin nasıl yapıldığım ya da kim tarafından yapıldığını ifade etmez. Yalnızca bir ismi tanımlar. Yani bir nesnenin ya da kişinin durumunu ifade eder. Bir ismi tanımladığı için de bu sözcükler sıfat görevindedir.

THE PASSIVE FORM OF MODALS




THE PASSIVE FORM OF MODALS AND SIMILAR EXPRESSIONS

Indirect and Direct Object Kullanımı




INDIRECT OBJECTS AS PASSIVE SUBJECTS
Bazı fiiller iki nesne alır: "indirect object" ve "direct object". Bu nesnelerin cümle içindeki yerleri iki şekilde olabilir.

KPDS 2012 Sonbahar Sınavı Sorular ve Cevaplar





KPDS 2012 Sonbahar Sorular ve Cevaplar ÖSYM Sitesinde Yayınlandı.

Passive Soru Cümleleri



USING PASSIVE IN INTERROGATIVES

Active bir soruyu, passive bir soruya dönüştürürken yine aynı kurallar geçerlidir.
Active        : Is Jack washing the car now?
Passive       : Is the car being washed by Jack now?

Using "by phrase" Passive Cümle



USING "by phrase"

Passive bir cümlede, eylemi yapan kişiyi "by phrase" ile belirtiriz.
Active      :     My mother made this pullover.                      Passive    :    This pullover was made by my mother.
Active      :     The President will announce the date of the meeting.            Passive     :     The date of the meeting will be announced by the President.

Passive Cümlede Zaman Zarfı Kullanımı


THE PLACE OF TIME ADVERBIALS IN A PASSIVE SENTENCE

a)        Cümlenin sonunda kullanılan zaman zarfları, "by phrase"den sonra gelir.
Active         :    Jack washed the car yesterday.
Passive         
:    The car was washed by Jack yesterday.
Active         :    Jack will wash the car tomorrow.
Passive        
:    The car will be washed by Jack tomorrow.
Active         :    Jack will have washed the car by 5 p.m.
Passive         :     The car will have been washed by Jack by 5 p.m.

Passive Cümle Kullanımı


PASSIVE VOICE

Etken bir fiili (active), edilgen (passive) bir fiile dönüştürebilmemiz için o fiilin geçişli bir fiil (transitive) olması gerekir. Yani, open, dose, give, buy, invite, etc. gibi nesne alabilen bir fiil olması gerekir. Happen, come, go, seem, cry gibi nesne almayan fiiller (intransitive), passive yapılamaz.
Active         :    The school custodian opens the door every day.
Passive         :    The door is opened by the school custodian every day.
Active         :    An accident happens at this crossroads nearly every day.
(No passive, because there isn't an
object.)

2 Günde İngilizce






Dünyanın en hızlı İngilizce kelime öğrenme metodu


Dünyada bir ilk! 1 saatte 100 ingilizce kelime öğrenme garantisi.İngilizce konuşmak için kaç kelime bilmek gerekir?Eğer en çok konuşulan 2500 kelimeyi öğrenirseniz ,normal bir yazının ve konuşma dilinin %85 ini,4000 kelime öğrenirseniz %95 ini anlayabilirsiniz.Süper Beyin Okulu İngilizcede en çok kullanılan 5000 kelimeyi "Süper Öğrenme metodu" ile hazırlayıp set olarak satışa sunmuştur.

ingilizce kelime ezberleme



İngilizce Kelime Ezberleme Teknikleri


        Artık İngilizce kelimeleri unutmaya son! Hafıza teknikleriyle İngilizce kelime ezberinde bir çığır! Tamamen interaktif 6 farklı set ile kelime ezberlemenin ve unutmamanın kolaylığını yaşayın!

Kaynak : www.hafizamerkezi.com



5 Günde İngilizce




5 Günde İngilizce nasıl öğrenilir


      5 Günde İngilizce'nin kurucusu, eğitimci Fırat Cem Utku konuk olduğu CNN Türk - Saba Tümer'le Bu Gece'de program hakkında bilgi veriyor.

USED TO Kullanımı ve WOULD Kullanımı





HABITUAL PAST USED TO AND WOULD
a)      "Used to", geçmişte yaptığımız, ama artık yapmadığınız ya da geçmişte çok sık yaptığımız ama şimdi az yaptığımız eylemleri ifade ederken kullanılır.

LIKE BETTER THAN Kullanımı




LIKE SOMETHING BETTER THAN SOMETHING ELSE

I like coffee better than tea.
I like walking better than running.
She likes swimming better than sunbathing on the beach.
(Yüzmeyi, plajda güneşlenmekten daha çok seviyor.)                 (Plajda güneşlenmektense, yüzmeyi tercih ediyor.)

PREFER and WOULD PREFER Kullanımı




PREFER and WOULD PREFER

prefer (doing) something to (doing) something else                                   prefer to do something rather than (do) something else
                                     

WOULD RATHER/WOULD SOONER Kullanımı





WOULD RATHER/WOULD SOONER

"Would rather" ve "would sooner"dan sonra gelen fiil yalındır. "Sir şeyi bir şeye tercih ederim" demek için ise arada "than" kullanılır. "Would rather" ve "would sooner" aynı anlama gelir, ancak "would rather" daha çok kullanılır.

MUST, MAY, MIGHT, COULD zamanlara göre kullanımı





EXPRESSING DEGREES OF CERTAINTY
Eğer bir konuda kesin olarak gerçeği bilmiyorsak, o konuda tahminlerde bulunuruz. Bu tahminlerimizi, derecelerine göre, "must, may, might, could" gibi modal yardımcı fiilleriyle ifade ederiz. Şimdi zamanlarına göre bu yapılan inceleyelim.

COULD Kullanımı





COULD

a)      "Could" da, öneri getirirken kullanabileceğimiz yapılardan biridir.

SHALL WE /I Kullanımı


SHALL WE /I ....?

"Shall", özne olarak sadece "we" ve "I" ile kullanılır.

WHY DON'T / DOESN'T SUBJECT Kullanımı



WHY DON'T / DOESN'T + SUBJECT......?

"Why don't .....?" yapısı, soru biçiminde olmasına karşın, gerçek bir soru değildir. Öneri getirir.

LET'S DO SOMETHING Kullanımı



LET'S + DO SOMETHING

It's a nice day today. Let's go out and have a walk.
A: I have a test tomorrow, but I don't understand some of the grammar patterns.                                      B: Let's study together. (Birlikte çalışalım.)

CAN Kullanımı ve BE ABLE TO Kullanımı


ABILITY CAN and BE ABLE TO

a)   Yeteneklerimizi ifade ederken "can" ya da "be able to" kullanırız.

He can speak two foreign languages fluently.
He is able to speak two foreign languages fluently.

BE TO and BE SUPPOSED TO - EXPECTATIONS (Beklentiler)



EXPECTATIONS : BE TO and BE SUPPOSED TO
a)      "Be to" ve "be supposed to", bir tarifeye, programa göre olması gereken olayları ifade ederken kullanılır. 
"Be to", "be supposed to" ya göre daha güçlü bir ifade biçimidir.

Should have been doing, Ought to have been doing, Shouldn't have been doing, Oughtn't to have been doing kullanımı




           Should have been doing, Ought to have been doing, Shouldn't have been doing, Oughtn't to have been doing
Geçmişte bir noktada devam etmekte olan bir olaya ilişkin konuşurken, bu yapılan kullanırız.

Should have done, Ought to have done kullanımı




                     Should have done, Ought to have done
"Should" ve "ought to" nun past biçimleri "should have done" ve "ought to have done" dır.

Should be doing, Ought to be doing, Shouldn't be doing, Oughtn't to be doing kullanımı





Should be doing, Ought to be doing, Shouldn't be doing, Oughtn't to be doing
İçinde bulunduğumuz ana ilişkin bir öğütte bulunmak istiyorsak, bu yapıları kullanırız.

Should not, Ought not to, Had better not kullanımları




Should not, Ought not to, Had better not

Bu yapılan, yapılmaması gereken şeyleri öğütlerken kullanırız.
You shouldn't go to bed so late. A boy of your age should sleep at least eight hours a day.

Should, Ought to, Had better - ADVISABILITY




                          Should, Ought to, Had better

a)    Should, ought to ve had better öğüt bildiren yapılardır.

You should read a lot of books to improve your knowledge.

Needn't have done kullanımı




                             Needn't have done
       
       Geçmişte bir eylemi yapmamız gerekmediği halde yapmışsak, "needn't' have done" kullanırız. Yani "yapmam gerekmezdi, ama yaptım." anlamım ifade eder.

Didn't have to and didn't need to



Didn't have to and didn't need to


"Geçmişte   bir   eylemi yapmam  gerekmedi/yapmak  zorunda  kalmadım,    anlamını vermek istiyorsak "didn't have to" ya da "didn't need to" kullarınız.

PROHIBITION : MUSTN'T



                                                  PROHIBITION :   MUSTN'T
a) Yasaklama ifade eder :
You mustn't cross the street when the light is red.              You mustn't speak loudly in a hospital.                                You mustn't tell anyone my secret.

MODALS OF NECESSITY : MUST, HAVE TO, HAVE GOT TO (Zorunluluk)






                          MODALS OF NECESSITY : MUST, HAVE TO, HAVE GOT TO

a) FORM
Must, have to ve have got to*, gereklilik ya da zorunluluk ifade eden yapılardır.

MODAL AUXILIARIES and SIMILAR EXPRESSIONS







19- MODAL AUXILIARIES  and SIMILAR EXPRESSIONS (Yardımcı Fiiller)





INTRODUCTION
İngilizce'de modal yardımcı fiilleri: can. could, will, would, shall. should, ought to, had better, may, might ve mııst gibi sözcüklerdir.

TENSE AGREEMENT in TIME CLAUSES



18- TENSE AGREEMENT in TIME CLAUSES


Zaman bağlaçları temel cümle ile yan cümle arasında "tense" uyuşması gerektirir.
PAST TIME:
"When I got home, ........................."     cümlesini   tamamlarken  getireceğimiz  yapılar mutlaka Past Time' a ait bir tense olmalıdır.

THE FUTURE PERFECT CONTINUOUS TENSE





                                 17- THE FUTURE PERFECT CONTINUOUS TENSE
17-1    FORM
Affirmative
:
Subject
+
will have been doing
Negative
:
Subject
+
will not have been doing
Interrogative
:
Subject
+
subject
+
have been doing?





17-2    USE OF THE FUTURE PERFECT CONTINUOUS TENSE
Gelecekte bir işi ne kadar zamandır yapıyor olacağımızı bu tense ile ifade ederiz. Yani gelecekte süreç bildiririz.

THE FUTURE PERFECT TENSE




                                 16- THE FUTURE PERFECT TENSE
16-1 FORM

THE FUTURE CONTINUOUS TENSE



                                    15-  THE FUTURE CONTINUOUS TENSE

FUTURE TENSE in TIME CLAUSES


                                      14- FUTURE TENSE  in TIME CLAUSES
"When, after, before, as soon as, etc." gibi zaman bağlaçlarının Past Tense ile kullanımını daha önce görmüştük. Şimdi bu bağlaçların Future Tense ile kullanımlarım inceliyelim.

FUTURE TIME ( will/shall or be going to )





                                 13-  FUTURE  TIME  ( will/shall  or  be going to )
13-1       FORM

THE PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE






                      12- THE PAST PERFECT CONTINUOUS TENSE

12-1   FORM

SIMPLE PAST and PAST PERFECT TENSES in TIME CLAUSES


               
                  11- SIMPLE PAST  and  PAST PERFECT TENSES in TIME CLAUSES

( Bu tense'lerin Zaman Bağlaçlarıyla kullanımı )

THE PAST PERFECT TENSE


                        

                                        10- THE  PAST  PERFECT  TENSE
10-1        FORM

PRESENT PERFECT SIMPLE or PRESENT PERFECT CONTINUOUS


                   9-  PRESENT PERFECT SIMPLE or PRESENT PERFECT CONTINUOUS
a)        Geçmişte başlayıp, içinde bulunduğumuz anda hala devam etmekte olan, ya da henüz bitmiş olan bir eylemi anlatan bazı fiiller, her iki lense ile de kullanılır ve aynı anlamı verir. Bu şekilde yaygın olarak kullanılan fiiller şunlardır: