WOULD RATHER/WOULD SOONER Kullanımı





WOULD RATHER/WOULD SOONER

"Would rather" ve "would sooner"dan sonra gelen fiil yalındır. "Sir şeyi bir şeye tercih ederim" demek için ise arada "than" kullanılır. "Would rather" ve "would sooner" aynı anlama gelir, ancak "would rather" daha çok kullanılır.


I would rather read something than watch TV.

Eğer iki taraftaki fiil aynı ise, fiili sadece birinci tarafta kullanmak yeterlidir.

I'd rather/sooner drink coffee than (drink) tea.                                                             
(Çay içmektense/çay içmek yerine, kahve içmeyi tercih ederim.)

İki tarafta kullanılan preposition aynı ise, preposition'ı sadece birinci tarafta kullanmamız yeterlidir.

She'd rather go to the theatre than (go to) the cinema.

"Would rather be doing" içinde bulunduğumuz anda yapmakta olduğumuz işten hoşnut olmadığımızı ifade eder ve "Bunu yapıyor olmak yerine başka bir şey yapıyor olmayı tercih ederdim." anlamını verir.

I'd rather be walking by the seaside than (be) studying here now.                                            (Şimdi burada ders çalışıyor olmak yerine sahilde yürüyor olmayı tercih ederdim.)   
(But I'm studying now.)

They'd rather be living in the country than (be living) in Istanbul.                                      (But they are living in Istanbul.)
You'd rather be listening to music now than (be listening) to the lesson.

"Would rather have done" ve "would sooner have done" geçmişte yapmayı tercih ettiğimiz ama yapamadığımız eylemleri ifade eder.

I'd rather have stayed home than (have) gone to the cinema last night.
(But I went to the cinema.)
(Dün akşam sinemaya gitmek yerine evde kalmayı tercih ederdim.)

He studied law, because his parents wanted him to, but he'd rather have studied engineering.
I'd rather have gone to bed early last night, but I couldn't, because some guests arrived just as I was getting ready to go to bed.

Olumsuz cümlelerde, olumsuzluk eki "not", "rather" ve "sooner"dan sonra gelir,

I'd rather not tell him the news. It's really depressing. (Present)                  (Haberi ona söylememeyi tercih ederim.)

I'd rather not be studying right now, but I am. (Present Progressive)

I'd rather not have invited her to my party. She caused us a lot of trouble by drinking too much.   (But invited her.) (Past)

 Eğer, "would rather /sooner" ın öznesiyle, eylemi yapacak olan kişi farklıysa, "would rather + subject + past tense" kalıbı kullanılır. Cümlede Past Tense kullanılmasına rağmen, anlam present ya da future'dur.

She wants to be a nurse, but I'd rather she became a teacher.                                             They want to travel by train, but I'd rather they travelled by car.
I want to attend a university abroad, but my parents would rather I studied in Turkey. (Ben üniversiteyi yurt dısında okumak istiyorum ama, ailem benim Tiirkiye'de okumamı tercih ediyor.)
— Would you mind if I smoked here?
— Well, I'd rather you didn't. (I'd rather you didn't smoke.)
— She always asks me too many questions. I'd rather she didn't ask me so many questions.

Bir bankasının geçmişte yapmasını tercih ettiğimiz ama gerçekleşmemiş eylemleri "would rather + subject + Past Perfect" ile ifade ederiz.

I'd rather she had gone to Ankara by train, but she went by bus.                                   (Trenle gitmiş olmasını tercih ederdim, ama ........)

I'd rather they hadn't invited me to their wedding. Now I have to go.
(But they invited me.)                                                                                                          (Düğünlerine beni çağırmamış olmalarını tercih ederdim.)